Ethereum ekosisteminde teknolojik gelişmeler hız kesmeden devam etse de, 2024 yılı finansal anlamda beklentileri karşılamayan bir dönem oldu. Dencun güncellemesi başarıyla hayata geçirilirken, Layer 2 ağlarındaki aktivite 4 kat arttı. Ancak Ethereum, geliştirici sayısı bakımından Solana’nın gerisinde kaldı ve ETH’nin fiyat dinamikleri yatırımcıları tatmin etmedi.Buna rağmen, Ethereum’un teknolojik altyapısı güçlü bir büyüme potansiyeline sahip. 2025 yılına girerken, Ethereum ekosistemini bekleyen ana değişiklikleri ve bu yeniliklerin Web3’ü gerçek anlamda kullanıcı dostu hale getirme potansiyelini ele alıyoruz.
L2 Ağlarında Yerel Güncellemeler
Bugün, birden fazla rollup üzerinde çalışan projeler, ağlar arası etkileşim için genellikle köprüler (bridges) veya özel çözümler kullanıyor. Ancak tam anlamıyla yerel birlikte çalışabilirlik (native interoperability) henüz mümkün değil. 2025 itibarıyla, bazı Layer 2 kümelerinde (superchain, elastic chain, aggregation layer) doğal birlikte çalışabilirlik sağlanması bekleniyor. Bu, işlemlerin ve verilerin köprüler, merkezi oracle’lar veya aracı hizmetler olmadan farklı rollup’lar arasında hızlı ve güvenilir bir şekilde aktarılabileceği anlamına geliyor.
Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin, temel sorunun çoğu rollup tarafından kabul edilen birleşik bir çapraz zincir standardının eksikliği olduğunu belirtiyor. Ancak buna rağmen, yerleşik birlikte çalışabilirlik kavramının benimsenmesi, Layer 2 ekosisteminde yeni bir anlatının oluşmasını ve bu alana daha fazla kaynak aktarılmasını sağlayacak. Bu gelişme, merkeziyetsiz uygulamalar için daha iyi entegrasyon ve gerçek Web3 inovasyonunun önünü açabilir.
EIP-7702: Ethereum’da Kullanıcı Deneyimi ve Güvenlikte Yeni Dönem
Ethereum gelişmelerini takip edenler için EIP-7702, kullanıcı deneyimi ve hesap güvenliği konusunda en önemli olaylardan biri olarak öne çıkıyor. Aslında, EIP-4337’nin doğal entegrasyon içeren daha gelişmiş bir versiyonu olarak değerlendirilebilir.
Bu öneri ile EOA hesapları (MetaMask gibi geleneksel cüzdanlar) işlemler sırasında rastgele kod çalıştırabilecek. Basitçe anlatmak gerekirse, hesap soyutlaması (AA – Account Abstraction, EIP-4337) cüzdanlarıyla benzer bir fonksiyonellik kazanacaklar. Bu yenilik, birçok yeni imkân sunuyor:
- Tek işlemde birden fazla onay – DeFi işlemlerinde çok adımlı süreçlere gerek kalmayacak.
- Gas ücretlerini USDC ile ödeme – Kullanıcıların sadece işlem ücretleri için ETH bulundurmasına gerek kalmayacak.
- Gelişmiş güvenlik çözümleri – Çok faktörlü kimlik doğrulama, sosyal hesap kurtarma gibi yenilikler standart hale gelecek.
Eğer bu öneri hayata geçirilirse, Ethereum Web3 kullanıcı deneyimi ve güvenliği açısından gerçek bir devrim yaşayabilir.
Ethereum için DApp Geliştirme Zamanı Geldi Mi?
Ethereum topluluğu yıllardır altyapı geliştirmeye odaklanırken, kullanıcı deneyimi geri planda kaldı. Ancak bu süreçte, Layer 2 çözümleri ön plana çıkarken, gerçek dünyada kullanılabilecek merkeziyetsiz uygulamalar (DApp’ler) geliştiren projeler güç kazandı. Artık odak, blokzincir üzerinde somut fayda sağlayan uygulamaların geliştirilmesine kaymalı. Warpcast, Farcade Games, Fileverse ve Polymarket gibi projeler, kullanıcı dostu çözümler sunmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Özellikle yapay zeka (AI) ile blokzincir entegrasyonu, bu alanda büyük bir potansiyele sahip. Kyiv’de düzenlenen hackathon, AI destekli blokzincir çözümlerine odaklanarak bu dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor.
Bununla birlikte, uygulamaların teknik karmaşıklığını kullanıcıdan tamamen gizlemesi gerekiyor. Bugün bir kullanıcı, Base üzerinde varlık tutarken Arbitrum’da işlem yapmakta zorluk yaşayabiliyor. Mevcut çapraz zincir çözümleri bazı durumlarda yardımcı olsa da, likidite, token türü ve ağ uyumluluğu gibi sınırlamalar devam ediyor. Gerçek anlamda kitlesel benimsenme için, Ethereum ekosistemindeki uygulamaların teknik detayları kullanıcıya hissettirmeden çalışması gerekiyor.