Buffett, Mayıs ayında Apple hisselerinin bir kısmını sattı. İlk etapta, bu satışın devam edebileceği yönünde tahminler yürütüldü. Nitekim Berkshire Hathaway’in çeyreklik raporu, bu tahminleri doğrular nitelikteydi; çünkü raporda çok daha büyük bir satışın gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Satışın büyüklüğü gerçekten etkileyiciydi, ancak bu durum Buffett’ın yatırım stratejisi açısından incelendiğinde oldukça mantıklı bir adım olarak değerlendirilebilir.
Buffett’ın Apple hisselerini satmasının, piyasa hakkında bir tahmin olarak yorumlanmaması gerektiği vurgulanmalı. Buffett, piyasanın kısa vadede nasıl hareket edeceğini önceden bilmenin imkansız olduğunu sıkça dile getirir. Bu satış, Apple hisseleri hakkında bir endişeyi yansıtmaktan ziyade, hisse senetlerinin değerinin artması ve dolayısıyla nakitin daha çekici bir alternatif olarak görülmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
Berkshire Hathaway’in nakit birikimi, 300 milyar doları aşmış durumda. Bu devasa birikim, ekonomide ya da hisse senedi piyasasında bir düşüş öngörüsü olarak değerlendirilememeli. Buffett’ın yatırım stratejisi, piyasa zamanlaması yapmaktan ziyade, değerlemelere dayalı olarak riskleri değerlendirmeye odaklanır. Bu birikim de, onun mevcut piyasa koşullarında uygun yatırımlar bulmakta zorlandığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
İskonto mevcut değil mi?
Buffett’ın büyük ve çeşitli portföyü, devasa şirketlerin yüksek değerlemeleriyle birleşince, yatırım yapabilecek uygun fırsatlar bulmak giderek zorlaşmaktadır. Özellikle büyük sermayeli hisse senetlerinin şu anki fiyat seviyeleri oldukça pahalı göründüğünden, nakit birikimi daha cazip bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, Buffett’ın değer yatırımcılığı yaklaşımının doğal bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
Geçmişte yaşanan bir örnek de, bu stratejinin temelini anlamak açısından oldukça öğretici olabilir. Buffett, Coca Cola hisselerini geçmişte pahalı bir fiyata satmadığı için pişmanlık duymuştur. Apple hisselerinin satışı da benzer bir düşünce sürecinin sonucu olabilir. Buffett, yatırımcılar arasında genellikle “satın al ve tut” stratejisiyle bilinse de, aslında o her zaman bir değer yatırımcısı olmuştur. Gerektiğinde, yüksek değerlemelere ulaşan hisseleri satmaktan çekinmez ve bu onun yatırım stratejisinin temel bir parçasıdır.
Büyük nakit birikimine rağmen, Berkshire Hathaway’in temettü ödemesi yapması beklenmemektedir. Buffett’ın bu konuda oldukça kararlı olduğu ve nakitte kalmanın, hissedarlar için daha akıllıca bir hamle olacağına inandığı görülmektedir. Ona göre, hissedarların parayı daha iyi değerlendiremeyeceği düşüncesiyle, nakitte kalmak daha güvenli ve mantıklı bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
Enflasyon, hükümet borcu ve artan vergi oranları endişe verici
Buffett’ın, enflasyon, hükümet borcu ve artan vergi oranları gibi konular hakkında endişeleri olduğu bilinir. Bu endişeler, hisse senedi değerlemeleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabilir. Artan vergi oranlarının şirket kârlarını azaltabileceği ve bu durumun hisse senetlerini daha pahalı hale getirebileceği ihtimali üzerinde durulmaktadır. Özellikle vergi oranlarının yükselmesi, şirketlerin net kârını düşürerek, hisse fiyatlarının göreceli olarak daha pahalı görünmesine neden olabilir.
Küçük Yatırımcı
Buffett’ın nakit biriktirmesi ve Apple hisselerini satması, büyük portföyünün büyüklüğünden ve uygun yatırım fırsatlarının azlığından kaynaklanmaktadır. Bu durum, daha küçük yatırımcılar için önemli bir ders niteliği taşır: Piyasa büyük oyuncular için zorlayıcı olabilir, ancak bu durum küçük yatırımcılar için hala birçok fırsat olduğu anlamına gelir.
Base Hit Investing*
